Evet nerede kalmıştık? Limon diyorduk. Son yazıyı okuyanlarınız, evde ihtiyacımdan fazla limon ve portakal stoku oluştuğu için bir süre daha limonlu ve portakallı tariflere maruz..
Herşey büyük bir limon bahçesi olan arkadaşımı arayıp sizin bahçeden biraz limon ve portakal alabilir miyim dememle başladı. Oysa ki o güne kadar günler herzamanki gibi birbirinin benzeri bir şekilde sakince akıp..
Evde uzun zaman geçirmek durumunda kalmak, kış mevsiminin hem iyi hem de kötü tarafı. Dışarısı buz gibiyken evde dizine battaniyeni çekip kitap okumak gibisi var mı? Ya..
Bu sabah Kıbrıs’ta görmeye alışık olmadığımız bir manzaraya uyandık. Bir de baktık ki Girne’nin dağları bembeyaz olmuş. Şu anda Türkiye’nin birçok şehrine yağan lapa lapa karla kıyaslanınca,..
Bir yıl daha bitti gitti. Benim için pek de iyi bir yıl değildi sanırım. Yeri doldurulamayacak büyük bir kayıp, inişler çıkışlar ve ve bolca sorgulamayla..
Sıradaki tarif; ekmek yapmak isteyip de gözü korkanlara, pazar sabahı kahvaltı masasına kendi yaptığı ekmeği getirip de sükse yapmak isteyen ama “bir pazar sabahım var onda..
Neredeyse bir ay olmuş yeni bir yazı yazmayalı. Niye aksattım bu kadar bilmiyorum. Kendiliğinden öyle oldu işte. Koşuşturmaca içinde bir baktım ki bir ay geçmiş..
Mesela günlerden Pazar’dır. Hatta daha da fenası pazar akşam üzeridir. Pazartesinin sıkıntısı açıktan açıktan üzerinize gelmeye başlar. Üzerinizdeki sıkıntıyı dağıtmak için kalkıp bir kek yapsam,..
Diyete başladım (evet yine!). Ama ben diyetteyim diye Mutfak 79’un çikolatadan mahrum kalmasına da müsaade edemem. Kabak kızartması iyi güzel ona bir lafım yok ama..
Küçüklüğümde hatırladığım kadarıyla yemek seçen bir çocuk değildim ama yine de kabak ve baklayı çok da severek yediğim söylenemezdi. Uzun yıllar boyunca zorda kalmadıkça bu ikiliye pek..
Düğünleri çok seviyorum. Ama öyle “prenses” düğünü gibi protokol yüklü, oturarak geçenleri değil. Şöyle üstünün başının ter içinde kaldığına aldırmadan dans ettiğin, hiç bilmediğin halde..
Kıbrıs cayır cayır yanıyor. Kışın o soğuk günlerinde sıklıkla “yaz gelsin hiç şikayet etmeyeceğim” dediğim doğrudur ama yani bir insanın dayanma sınırı da bu kadar..
Hava sıcak. Kıbrıs’ta haliyle daha bir sıcak. Bünyemde yoğun bir tatilin hayali ve görünürde bir tatilin olmayışının ızdırabı. Patlayana kadar karpuz yiyerek ferahlama isteği. Halihazırda başlamış olan yaz mevsimine rağmen..
Uzun zamandır aklımda olan pavlovayı en sonunda yaptım. Üzerime yeniden çöken ya da belki de beni hiç terketmemiş olan tembellikle mutfak 79’u da bu kadar..
Hani son yazımda portakal bahçesine gidip de kendi ellerimizle portakal topladığımızdan bahsetmiştim ya, bu tartı yaparken de yine o portakallardan kullandım. Zaten sanıyorum ki ömrümün..
Aramak istediğiniz metni yukarıya yazın ve Enter tuşuna basın... Aramayı iptal etmek için Esc tuşuna basın...