İstanbul’daki evimizin sokağında bir fırın vardı. Akşam üzerleri havanın hafifçe kararmaya başladığı saatlerde bu fırından tüm sokağa enfes bir ekmek kokusu yayılırdı. Cam açıksa da evin içine kadar girerdi. Bayılırdım doğrusu o ekmeğin kokusuna çünkü benim için pişmekte olan bir ekmeğin kokusu mutluluğun kokusu demek. Hiç aç olmasam bile bir koşu gidip sıcak ekmek alıp peynirle yeme isteği hissetmek demek, çocukken bakkaldan alıp eve gelir gelmez içine mayonezi boca edip yediğim (evet mayonez ve evet sadece mayonez!) sıcacık ekmekler demek.

ekmek

İşte bu ekmeği pişirirken de evi öyle bir ekmek kokusu sardı ki bir anda istanbul’daki sokağın kokusunu duydum, bir koşu Hasan Bakkal’a gidip ekmek aldığım çocukluğumu hatırladım, hemen bir parça koparsam şu ekmekten diye sabırsızlandım…

ekmek

Bu tarife ilk kez yaz ortasında denk geldim. Daha önce farklı yerlerde yoğrulmadan yapılan ekmek tarifleri karşıma çıkmasına rağmen niyeyse hiç pas vermemiştim. Ama bu tarifi şöyle bir dikkatlice okudum ve denemeye karar verdim. Deneyiş o deneyiş, o günden beri sıklıkla yapar oldum. Bir kere yapılışı çok basit ancak ortaya çıkan ekmek çok lezzetli. Hele kızartılınca bir içim su! Evi saran kokusu ise yukarıda anlattığım gibi.

Niyeyse ilk denemeyi yaparken ortaya pek de tatmin olmayacağım bir şey çıkacak diye düşünüyordum. Sanırım bu kadar kolay yapılabiliyor olması bende böyle bir önyargı oluşturdu. Ta ki tarife göre pişirme süresinin son 15 dakikasında tencerenin kapağını açana kadar. Karşımda şahane bir şekilde kızarmış çıtır çıtır bir ekmek bulunca sanırım ilk görüşte aşk gibi bir hayranlık hissettim. Hatta yaptıktan sonra ekmeğe şöyle bir bakıp ‘vay be bunu ben mi yaptım’ dedim!

ekmek

Yapımı oldukça basit ama yol kazasına uğramamak adına bir iki önemli hatırlatma yapmakta fayda var. Bu ekmeği pişirmek için döküm bir tencereye ihtiyacınız olacak. Ben 20 cm çapında 10 cm yüksekliğinde yuvarlak bir döküm tencere kullandım. Kullanacağınız tencerenin plastik bir tutacağının olmaması da önemli. Aksi takdirde 260 derecelik bir fırın sıcaklığında hoş olmayacak tecrübeler yaşayabilirsiniz. Hazırlanan hamurdan benim kullandığım tencere ölçüleriyle 2 adet ekmek çıkıyor. Daha farklı boylarda tencere kullanacaksanız, pişirme süresini de ona göre ayarlamakta fayda var. Ayrıca aklınızda bulunsun ekmeğin hamuru hazır olur olmaz pişirilebileceği gibi buzdolabında iki haftaya kadar da bekletilebiliyor. Bu da elinizin altında istediğiniz anda pişirebileceğiniz bir hamurunuzun bulunabileceği anlamına geliyor.

Sonuç olarak bu kadar kolayca evde ekmek yapabilme keyfi benim için paha biçilemez. Mutluyum!

Siz de yapın siz de mutlu olun….

 Yoğrulmayan Ekmek

Tarif The Vanilla Bean Blog’tan adapte edilmiştir. (ben un miktarını orijinal tariftekine göre küçük oranda azaltarak kullandım)

Tarifte kullanılan bardak, yemek kaşığı ve çay kaşığı ölçüleri Amerikan ölçü sisteminde kullanılan cup, tablespoon ve teaspoon’un karşılığıdır.

Malzemeler

  • 720 ml., 3 su bardağı ılık su
  • 1 1/2 yemek kaşığı kuru maya
  • 3/4 yemek kaşığı tuz
  • 1/4 çay kaşığı toz şeker
  • 860 gr., 6 su bardağı + 2 yemek kaşığı un
Yapılışı
  •  3 su bardağı ılık suyu, kuru mayayı ve şekeri karıştırıp mayanın kabarması için bir kenarda bekletin
  • Derin bir kapta unu ve tuzu karıştırın ve kabaran mayayı içine katarak, tahta bir kaşık ya da spatula kullanarak un kalmayıncaya dek  karıştırın (hamur hafif gevşek bir kıvamda olacaktır)
  • Kabın üzerini bir havluyla örtün ve mayalanıp kabarması için oda sıcaklığında 2 saat bekletin
  • Kabaran hamuru 2 saatlik bekleme süresi sonunda da buzdolabında bekletip 2 hafta içinde de pişirebilirsiniz (Ancak en iyisi hamuru buzdolabında en azından 3 saat beklettikten sonra pişirmek olacaktır, böylelikle buzdolabında bekleyen hamur daha az yapışkan olacağından daha rahat şekil verebilirsiniz)
  • Buzdolabına koymadan önce kabın üzerini streç filmle kapatın
  • Ekmeği pişirmeye karar verdiğinizde,  tırtıklı bir bıçak yardımıyla hamurun yarısını kesip un serptiğiniz zemin üzerine aktarın
  • Hamuru 5-6 kez hafifçe yoğurarak top şekline getirin. Yoğururken ihtiyaç duyarsanız elinize yapışmaması için hamura un ekleyin
  • Şekillendirdiğiniz hamuru bir parça yağlı kağıdın üzerine aktarın ve bu şekilde en az 40 dakika dinlendirin
  • Hamurun kalanını, üzerini yeniden streç filmle örterek, buzdolabına geri koyun
  • Hamuru pişirmeye başlamadan 30 dakika önce fırını 260 dereceye ayarlayın ve fırının orta seviyesine denk gelecek şekilde yerleştirdiğiniz tel üzerine döküm tencerenizi kapağı kapalı halde koyun
  • Fırına vermeden hemen önce hamurun üzerini hafifçe unlayın ve keskin bir bıçakla hamurun tepesine yaklaşık 1 cm derinliğinde 15 cm uzunluğunda bir kesik atın
  • Fırın sıcaklığı 260 dereceye ulaşınca fırında ısınmış olan döküm tencereyi dikkatlice fırından çıkarın ve hamuru yağlı kağıdın kenarlarından tutarak tencerenin içine indirn (yağlı kağıdın tencerenin dışına taşan kısımlarını kesmeyin)
  • Tencerenin kapağını kapatın ve fırında 25 dakika pişirin. Bu sürenin sonunda fırının sıcaklığını 235 dereceye düşürün, tencerenin kapağını alın ve kapağı açık şekilde 12-15 dakika daha pişirin
  • Pişen ekmeği tencereden çıkarın ve bir tel üzerinde oda sıcaklığında soğuması için yaklaşık 2 saat dinlendirin.
KategorilerGenel
  1. NURAN says:

    esracım.. harika görünüyor.. tarifide çok ayrıntılı vermişsin..denemeliyim..her zamanki gibi fooğraflar çok güzel…

Comments are closed.