Her sabah yaptığım gibi yine ilk iş mutfağın perdesini açıyorum ve işte yine karşımda arka bahçedeki ağaç. Beyaz beyaz çiçeklenmeye başlamış. Bahar yeniden gelmiş ne güzel diye geçiriyorum içimden ama Kış ne ara geçip gitmiş esas mevzu o! Zamanın bu kadar hızlı akıp gitmesine hayret ediyorum. İçten içe canım sıkılıyor. Londra’ya geldiğim günün üstünden neredeyse iki yıl geçmiş bile. Vay be!
Sanki zaman deli gibi geçiyor ve yapılacak pekçok şey öylece duruyor gibi. Ya da birşeyler yapıyorsun ama öte tarafta başka birşeyi öteliyorsun gibi. işte öyle gibi gibi!
Misal son yazıyı paylaştığımda tarih 3 Ocakmış. Ha bugün ha yarın diye diye ben yeni bir tarif paylaşıncaya kadar Nisan ayına gelmişiz. Ama bendeki hissiyat sanki son yazımı paylaşmamın üstünden 3 bilemedin 4 hafta geçmiş gibi.
Dediğim gibi Kışı bitirdik de Bahara geldik bile. İki gün sonra yaz tatili planları yapmaya başlar, sonra İnstagram’dan deniz, kum ve parmak arası terlik temalı fotoğraflar paylaşmaya kalmadan sararmış yapraklı Sonbahar fotoğraflarına geçiş yaparız. Oradan ver elini Aralık, yılbaşı heyecanı filan derken ayyy neyse! Daha devam edemeyeceğim!
Dedim ya zamanın bu kadar hızlı akıp gitmesi hoşuma gitmiyor. Tabii bunda 30lu yaşlarımın ikinci yarısını hızla tüketmekte olmamın da hatırı sayılır bir etkisi var tabii. Yüzümde belirmeye başlayan çizgiler, kremler, henüz gerçekleştirilmemiş hayaller filan diyeyim siz anlayın!
Neyse ben bu sevimsiz mevzuyu burada kapatıp esas konuya geçiyorum. Bari biraz ağzımız tatlansın!
Efendim, kayısılı ve bademli ekmek yaptım. Daha doğrusu kek ile ekmek arası birşey yaptım. Nasıl tanımlanır bilemedim, kek desen kek değil, ekmek desen ekmek değil. Yani kek dediysem aklınıza klasik tatlı bir kek gelmesin. İçindeki kayısıyla tatlanan bir kek bu, peynir ve baharatın etkisiyle de kekten biraz farklılaşan birşey. Ama kategorileştirmelere gelmeyen bu yavrumuz bence pek lezzetli birşey.
Ben bu tarifi ilk olarak birkaç sene önce görmüştüm, gördüğüm günden ilgimi çekmişti çekmesine de birkaç defa yapma girişiminde bulunmama rağmen mümkün olamamıştı. Çünkü bu ekmeği yapmak için önce kayısıyı aldıysam, bademi alamadan kayısıları yedim bitirdim, bademi aldıysam da kayısıyı alamadan bademleri yedim. Hani şu kurt, kuzu, ot ve sandallı bir hikaye vardı ya onun gibi birşey ama benim hikayemdeki kurt herşeyi yiyor!
Neyse öyleydi böyleydi derken o an bu anmış demek ki.
Ben kayısılı ekmeği peynir ve şarap ile servis etmek niyetiyle yaptım. Bana göre peynir tabağıyla çok güzel gitti. İçine emmental peyniri, kayısı, badem, bolca yumurta, limon ve baharat giren birşeyin kötü olamayacağını tahmin ediyordum, deneyip emin olmuş oldum.
Ertesi sabah, kahvaltıda bir dilimi yanında kahveyle denedim, yine gayet güzeldi. Akşam üzeri iş dönüşü ise bir dilimi daha çay ile hüplettim. Kalanını da dilimledim, hava almayacak şekilde güzelce sarıp sarmalayıp ilerleyen günler için buz gözüne kaldırdım.
Ekmeğe dair diyeceğimi de dedikten sonra, zaman mevzusuna kısacık bir dönüş yaparak, kendim için şuraya bir not düşeyim de gideyim; “Çok erteliyorsun ERTELEME!”
Neyse siz bu ekmeği yapın, ekmek güzel!
Kayısılı & Bademli Ekmek
Tarifte kullanılan bardak, yemek kaşığı ve çay kaşığı ölçüleri Amerikan ölçü sisteminde kullanılan cup, tablespoon ve teaspoon’un karşılığıdır.
Tarif davidlebovitz.com’dan alınmıştır.
Malzemeler
- 1 ½ su bardağı (200 gr.) un
- 1 yemek kaşığı kabartma tozu
- 1 çay kaşığı deniz tuzu
- 1 çay kaşığı taze öğütülmüş karabiber
- 6 yumurta (oda sıcaklığında)
- 8 yemek kaşığı (110 gr.) tereyağ, eritilip oda sıcaklığına getirilmiş
- 210 gr. küçük küçük doğranmış kuru kayısı (tercihen gün kurusu kayısı)
- 2 su bardağı (180 gr.) rendelenmiş emmental peyniri
- ½ çay kaşığı havanda dövülmüş anason
- bir limon kabuğu rendesi
- 1/3 su bardağı (60 gr.) doğranmış badem
Yapılışı
- Fırınınızı 220 dereceye getirin. Kek kalıbını yağlayın ve içine kenarlarını kaplayacak ve piştikten sonra keki kalıptan çekip çıkarabileceğiniz şekilde bir parça pişirme kağıdını yerleştirin. Pişirme kağıdını da yağlayın.
- Unu, kabartma tozunu ve tuzu bir kapta harmanlayın.
- Başka bir kapta yumurtalar yaklaşık bir dakika çırpın, içine unlu karışımı ekleyin ve devamında da tereyağı ekleyip güzelce karıştırın.
- Kayısıyı, peyniri, anasonu, limon kabuğu rendesini ve bademleri de ekleyin ve karışana kadar çırpın
- Hazırladığınız hamuru kalıba aktarıp fırına verin
- 40-45 dakika kadar pişirin (ortasına batırdığınız bıçak temiz çıkana dek)
- Keki fırından çıkarın, 5 dakika kalıpta dinlendirin ve sonrasnda yağlı kağıdın kenarlarından tutarak kalıptan çıkarıp bir telin üzerine koyup birkaç dakika bekletin. Sonrasında pişirme kağıdını alın ve soğumaya bırakın.
Notlar:
- Tarifin orjinalinde rezee tohumu kullanılıyor ama evde rezeneye en yakın anason olduğu için ben anason kullandım sonuçtan da memnun kaldım.
- Emmental peynir yerine comte veya gravyer peyniri de kullanabilirsiniz
- Kuru kayısı ve bademi dilediğiniz başka bir kuru meyve ve kuru yemişle değişebilirsiniz
- Tarifin orjinalinde bademler tavada kavurularak kullanılıyor ama ben kavurmamayı tercih ettim
- Keki servis etmeden once tamamen soğumasını bekleyin
- Servis ederken ekmek bıçağı kullanarak dilimleyin ve dilimleri ortadan diagonal şekilde keserek 2 üçgen elde edin
- Hava almayacak şekilde sararak keki oda sıcaklığında 3 gün muhafaza edebilirsiniz. Sertleşeceği için buzdolabında tutmayın. Buz gözünde en az bir ay süreyle muhafaza edebilirsiniz.