Korona, küresel salgın, sosyal mesafe, sokağa çıkma yasağı, izolasyon derken çilek mevsimi de geldi…

Siz de aynı şeyi hissediyor musunuz bilmiyorum ama çilek mevsimi bende güzel şeyleri çağrıştırıyor. Benim için çilek mevsimi demek Mayıs ayı ile etrafa çöken ilkyaz hissi, sabahları ılık bir günün ferahlığı, gündüz t-shirt akşamları omuza hafif bir hırka, ocakta pişen çilek reçelinin kokusu ve bu Yaz’ın umduğumdan güzel geçeceği hissi demek…

Bu yıl dünyanın hali çok farklı olsa da çilek mevsiminin bende yarattığı duygular aynı. Daha önce de söylemiştim ya, şu dönemde motivasyonum tamamen küçük şeylere odaklı. Korona hayatımızda köklü bir değişim yaratmış olabilir ama bu içimdeki insani heyecanları yaşamama engel değil diyerek ektiğim tohumun filizlenmesine, yaptığım reçelin kıvamının iyi olmasına, izlediğim filmin güzelliğine ve en çok da sevdiklerimin sağlığının iyi olmasına şükretmeye ve mutlu olmaya devam ediyorum.

Bu dönemde mutluluğun tanımı en çok mutfakta üretmekten geçiyor benim için. Tevekkeli değil, Koronanın hayatıma kattığı bir diğer değişiklik olan evde geçirdiğim vaktin sonunda; tam bir domestik kraliçe olmuş durumdayım. Bundan sonra, kendi yoğurdumu yapmadığım, reçelimi kaynatıp kekimi pişirmediğim günümü yaşanmamış sayıyorum. Böyle biline!

Bir nevi eskiye dönüş yaşıyorum kendi içimde. Çocukken anneannem, köyü arabasıyla gezen manavdan sebzesini, “badadezzz” diye bağırarak patatesini satan adamdan yekün olarak patatesini alırdı. Ben de aynen öyle yapıyorum bu günlerde. İşler modernleşti gerçi, tanıdıklar aracılığıyla haber ağı anında kuruluyor ve kapıya teslim siparişler veriliyor artık. Aynen her hafta verdiğim çilek siparişleri gibi.

Tam mevsimi diye, ben de çileği olabildiğince mutfakta bulundurmak istiyorum bu aralar. Taze taze yer, kalanla da çilek reçeli yaparım diye düşündüm başlangıçta. Bol bol çilek reçeli yapıp durmakta fayda olduğuna kanaat getirince fırında kuru çilek yapma denemesine geçtim. Ama ilk denememin neticesi hüsran oldu çünkü çilekleri çok ince doğramışım. Fırında geçirdikleri sürenin sonunda çilekler küçülerek yeryüzünden yok oldular! Ama yılmış değilim bir dahaki sipariş elime ulaşınca yeniden deneyeceğim.

Ayrıca, çilekli bir kek ve bu sconeları da denedim. Kekin tadı güzel görüntüsü eh meh olunca onu şimdilik eledim. Sconelar ise gayet güzel oldu. Hem de yapımı çok basit. Yapmaya karar vermemle sconeların blog için fotoğraflarını çekmeye başlamam arasında yarım saat süre var.

Günün sonunda, yanında güzel bir bardak çayla birlikte bu sconelar ile çay saati yapmak harika olurdu olmasına da ben şu aralar diyetteyim, yine yeniden! Çilekli scone bir süre şöyle dursun, diyetisyenimin bana gönderdiği menüde çay saati niyetine 8 adet badem varsa kendimi şanslı sayıyorum.

Ama ucundan tadına baktım. Pek güzel olmuşlar. Tavsiye ediyorum. Ben yiyemedim siz yiyin…

Çilekli Scone Tarifi

Tarifte kullanılan bardak, yemek kaşığı ve çay kaşığı ölçüleri Amerikan ölçü sisteminde kullanılan cup, tablespoon ve teaspoon’un karşılığıdır.

Malzemeler

  • 2.5 su bardağı (350 gr.) un
  • 2 çay kaşığı kabartma tozu
  • 1/4 çay kaşığı soda
  • 1/4 çay kaşığı tuz
  • 1/4 su bardağı (50 gr.) şeker
  • 1 yumurta
  • 185 gr. yoğurt
  • 1 çay kaşığı vanilya özü
  • 120 gr. tereyağ (küçük küpler şeklinde kesip kullanıncaya kadar buz dolabında bekletin)
  • 135 gr. çilek (dörde ve büyük çilekler altıya bölünmüş şekilde)

Üzeri için

  • Bir yumurtanın akı
  • 1 yemek kaşığı toz şeker

Yapılışı

  1. Fırınınızı 200 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayın
  2. Derin bir karıştırma kabının içine unu, tuzu, kabartma tozunu ve karbonatı eleyin.
  3. Şekeri de ilave edin.
  4. Buzdolabında bekletmekte olduğunuz tereyağını unlu karışıma ilave edip parmak uçlarınızla tereyağını una yedirin ve unlu karışımın ekmek kırıntısı görünümü almasını sağlayın.
  5. Çilek hariç geriye kalan malzemeleri de ilave edip hepsini iyice karıştırın.
  6. Hamuru yoğurun ancak hamuru mümkün olduğunca az yoğurarak biraraya getirmeye çalışın. Tüm malzemeler biraraya gelerek hamuru oluşturduğu anda yoğurmayı bırakın aksi takdirde sconelarınız istenen yumuşaklıkta olmayacaktır.
  7. Hamura doğranmış çilekleri de ekleyin ve nazikçe hamura karışmalarını sağlayacak şekilde yoğurun.
  8. Hamuru az miktarda un serptiğiniz tezgah üzerine alın ve 2 cm. yüksekliğinde olacak şekilde elinizle yassılaştırıp bir daire şekline getirin. Bıçakla keserek sekiz adet üçgen dilim çıkarın.
  9. Kestiğiniz üçgen parçaları içine yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine 5 cm. aralıklarla yerleştirin.
  10. Yumurta beyazını hafifçe çırpın ve scone’ların üzerine sürün ve üstlerine toz şeker serpin.
  11. Fırına verip üstleri hafifçe kızarana dek yaklaşık 15 dakika kadar pişirin. (10. dakikadan itibaren sconeları kontrol etmeyi ihmal etmeyin, yeterince kızardıklarına kanaat getirirseniz 15 dakikayı beklemeden fırından alın.)
  12. Kurumamaları için hemen fırın tepsisinden çıkarıp soğutma teli üzerine alın.
  • (Üzerine gezdirmek için vanilyalı şekerli sos yapmak isterseniz; 4 yemek kaşığı (56 gr.) tereyağı bir kapta ısıtıp eritin ve ateşten alın. İçine 2 su bardağı (200 gr.) pudra şekerini karıştırın. Daha sonra 1.5 çay kaşığı vanilya özünü ve en son da 2 ile 4 yemek kaşığı sütü istediğiniz kıvamı yakalayacak şekilde ekleyin ve pütürlerin yok olması için iyice çırpın. Bir kaşık yardımıyla ılıklaşan sconeların üzerinde gezdirin. (Hazırlayacağınız bu sos, ihtiyacınız olandan bir miktar daha fazla olacaktır.) (Sos tarifi the spruce eats isimli blogtan alınmıştır.)
KategorilerKurabiye