Bu aralar durumumuz malum… Evdeyiz şekerim…

Ne olduğu belirsiz bir virüsten saklanmaya çalışıyoruz.

Düşük bütçeli bir korku filmi gibi. Sinemaya gelse izlemeye gitmezsin yani bence. En azından ben gitmem ama ne edeceksin şimdi hepimiz olayın figüranı olduk vallahi. Başrolde de gerzek Corona.

Hala olayın ciddiyetini anlamayanlar olduğu için de evde kalmak zorunda olmamızın üstüne bir de ekstra sinir yaşıyoruz. Virüs var virüs! Neyini anlamıyor bu evde kalmamakta ısrar eden insanlar ben de onu anlamıyorum.

Ben durumu kabullendim sanırım yavaştan. Bu ev izolasyonumuzun ne zaman biteceği pek belli değil gibi, o zaman sakinleşip bu zamanı en iyi şekilde geçirmeye odaklanayım ve şu aşamada değiştiremeyeceğim kaygı verici durumlar üzerine kafa patlatmayım diyorum.

Bu durumda da yeni konjonktüre göre kendi OHAL’imi uyguluyorum…

İlk olarak sürdürmekte olduğum diyetimi rafa kaldırdım. Ay dünya batıyor diyet de neymiş ayol! Ama mümkün olduğunca abartmamaya çalışıyorum yemek mevzusunu yine de.

Sonra, kendimi meşgul edecek birşeyler yaratmam lazım. Son dönemde yemek kitapları hariç kitap okumaya odaklanamıyorum maalesef. Hep sosyal medya alışkanlıklarının yan etkisi bu biliyorum. Bugün itibarıyla sosyal medya kısıtlaması yapmaya karar verdim. Tamamen durduramam kendimi biliyorum ama telefonda geçirdiğim süreyi kısıtlayabilirim. Bakalım ne kadar becerebileceğim. Ay delirtti milletin yorumları zaten. Herkes uzman olmuş, sosyolog olmuş, bilim adamı olmuş, hukukçu olmuş atış serbest takılıyor. Biri yere düşse de taşlasak modunda geziyor millet. Darlandım. İçim şişti içim!

Bu olay patlak vermeden önce, haftada iki reformer pilatese gidiyordum bir stüdyoya. Uzun bir zamandan sonra yeniden tam spor yapıyorum aferin bana derken tabii ki spor da yalan oluverdi.  Evdeki izolasyonumun İlk haftasında çuval gibi kanepeye çöktüm. Ama son birkaç gündür dedim Esra kalk, ne kadar kanepede oturup Twitter’da kafanı allak bullak edeceksin. Şimdi, her gün yarım saat kadar pilates yapıyorum. Öyle aman aman bir şey değil ama hiç yoktan iyidir. Zaten bu durum yüzünden 2020 Yazı gitti gider gibi geliyor bana. Kızgın kumlardan serin sulara atlayamayacağımızı tahmin ederek kas mas neyime dedim ve hedef küçülttüm. Kilo almayım yeter noktasındayım.

Gelelim meşguliyet yaratma mevzusuna… Ben en çok pişirmekten hoşlanıyorum. Bir tarifi araştırmak, yapmakla meşgul olmak ve keyfim yerindeyse yaptığım şeyi fotoğraflamak bana keyif veriyor… Bu yüzden bugünlerde her gün evdeki malzemelerle mümkün olduğunca yeni bir tarif denemeye çalışıyorum. Zaten kendime hayret ettim. Ben meğerse kiler dolabımı bu olaylar patlak vermeden önce halihazırda unla doldurmuşum da farkında değilmişim. O yüzden malzeme sıkıntım yok şimdilik şükür.

Oturdum düşündüm ve en iyisinin hemen tüketmek zorunda olmayacağım şeyleri denemek olacağına karar verdim başlangıç için.  Böylece yaptıklarımı yiyip yiyip bir de pişmanlık ateşinde yanmam.

Hemen yenmese dahi bozulmadan dayanabilecek şeyin ne olabileceği konusunda aklıma ilk önce dondurma geldi. Hazır evde babamın tavukları sayesinde bolca yumurta da varken dondurma fikri bence şahane oldu. Üçüncü  dondurmayı da yapıp buzluğa attım bugün itibarıyla ama daha durmaya niyetim yok. Fotoğraflarını çekersem tarifleri buradan da paylaşırım beki ilerleyen günlerde.

Bugün dondurmaya ek olarak farklı ne yapsam diye düşünürken, bu biscotti tarifi çarptı gözüme. Hem az malzemeyle yapılıyor hem de hemen yenmesine gerek yok. Düzgün saklanırsa en az bir hafta kıtırlığını koruyor. Atladım hemen üzerine tabii. Tadı da gayet güzel oldu. Bir bardak sütle bir tanesini yuttum bile.

Kendimi meşgul etmek için başka ne yapıyorum derseniz; evdeki yemek kitaplarına gömülüyorum bolca, eşle dostla görüntülü muhabbet ediyorum, müzik dinliyorum, film izliyorum, ellerimi yıkıyorum (vallahi bir meşgale sayılacak kadar çok yıkıyorum), sosyal medyada milletin olaylara getirdiği yorumları okuyup bazen içimden bazen dışımdan küfrediyorum, balkondaki klimanın üstüne tüneyip her yere pisleyen güvercinleri kovalıyorum arada, her gün evdeki iki camı siliyorum bir de… iyiyim iyi…

Cevizli Biscotti

Tarif  Cafe Fernando isimli yemek kitabından alınmıştır.

Tarifte kullanılan bardak, yemek kaşığı ve çay kaşığı ölçüleri Amerikan ölçü sisteminde kullanılan cup, tablespoon ve teaspoon’un karşılığıdır.

Malzemeler

Karamelize edilmiş cevizler 

  • 1 su bardağı (90 gr) ceviz içi
  • 1/3 su bardağı ve 1 yemek kaşığı (80 gr.) toz şeker
  • 1 yemek kaşığı (15 gr.) su

Hamur

  • 2 adet yumurta
  • 3/4 su bardağı (150 gr.) toz şeker
  • 1/2 tatlı kaşığı (3 gr.) vanilya özü
  • 2 su bardağı (280 gr.) un
  • 1 tatlı kaşığı (4 gr.) kabartma tozu

Yapılışı

  1. Fırını 180 dereceye ayarlayıp ısıtmaya başlayın. Biscottileri ikinci kez fırına vereceğiniz aşamaya kadar fırınınızın derecesi 180 derecede kalacak.

Cevizleri karamelize etmek için

  1. Ceviz içlerini fırın tepsisine yayarak fırının orta katında 10 dakika boyunca pişirin. 10 dakikanın sonunda fırından aldığınız cevizleri oda sıcaklığına gelene kadar bir kenarda bekletin.
  2. Cevizleri karamelize etme işlemine başlamadan önce bir tepsiye yağlı kağıt serin ve daha sonra kullanmak üzere  bekletin.
  3. Çok büyük olmayan bir tencereye şekeri koyun. Şekeri tencerenin tabanına eşit olarak yaymaya özen gösterin. 1 çorba kaşığı suyu direkt olarak şekerin ortasına koyarak değil tencerenin kenarlarında gezdirmek suretiyle ilave edin.
  4. Tencereyi, yüksek orta ateşe oturtarak hiç karıştırmadan, şeker koyu kahverengi bir renk alana kadar yaklaşık 5 dakika pişirin.
  5. Tencereyi ateşten alın ve karamelleşen şekerin içine cevizleri ekleyin. İyice karıştırarak tüm cevizlerin  karamelle kaplandığına emin olun. Bu süreçte mümkün olduğunca hızlı davranmaya gayret edin. Tüm cevizlerin karamele bulandığına emin olduktan hemen sonra cevizleri hazırda beklettiğiniz pişirme kağıdının üzerine sıyırarak aktarın. Cevizleri tek kat halinde yaymaya çalışın.
  6. 15-20 dakika bekleterek karamele bulanmış cevizlerin oda sıcaklığına gelmesini sağlayın.

Hamuru hazırlamak için

  1. Yumurtaları, şekeri ve vanilya özünü bir karıştırma kabında, mikser yardımıyla (tezgah tipi mikser kullanıyorsanız çırpma teli ucuyla) 2-3 dakika orta hızda çırpın. Devamında elediğiniz unu ve kabartma tozunu ekleyerek bir spatula yardımıyla unu yumurtalı karışıma yedirin.
  2. Hamurdan 150 gr. kadarlık bir parçayı, hamura şekil vereceğiniz zaman açıkta kalabilecek ceviz parçalarının üzerini yamalamak üzere kenara ayırın.
  3. Soğuyan cevizleri elinizle ceviz içi büyüklüğünde kırarak veya bir bıçak yardımıyla kesme tahtası üzerinde irice doğrayarak  hamura ekleyin ve  hamura eşit şekilde dağılmaları için spatula kullanarak karıştırın.
  4. Hazırladığınız hamuru yağlı kağıt serdiğiniz fırın tepsisine aktarın.
  5. Hamurun yapışmasını engellemek için ellerinizi hafifçe ıslatıp yaklaşık olarak 10 cm eninde, 20 cm uzunluğunda ve 2 cm yüksekliğinde olacak bir dökdörtgen şekli vermeye çalışın. Hamuru şekillendirirken ihtiyaç duymanız halinde ellerinizi yeniden ıslatarak devam edin. Açıkta kalan cevizleri kenara ayırdığınız hamurdan parçalar kopararak yamalayın ve elinizle mümkün olduğunca düzleyin.
  6. Şekil verdiğiniz hamuru fırının orta katında yaklaşık 35 dakika boyunca pişirin.
  7. Bu sürenin sonunda tepsiyi fırından çıkararak yaklaşık yarım saat soğumaya bırakın.
  8. Bu esnada fırının derecesini 150 dereceye düşürün.
  9. Hamuru bir kesme tahtası üzerine alarak 1-1.5 cm kalınlığında dilimleyin. (Yaklaşık 20 dilim elde edeceksiniz.)Bir fırın tepsisine (pişirme kağıdı serilmemiş) yatay olarak dizerek  25 dakika daha fırınlayın.
  10. Pişirme süresinin sonunda Biscottileri fırından alarak oda sıcaklığına gelmeleri için bekletin.
  • Biscottileri hava almayacak şekilde, oda sıcaklığında muhafaza ederseniz uzun süre kıtırlığını koruyacaktır.
KategorilerGenel