Zaman nasıl deli gibi geçiyor böyle! Eskiden geçmek bilmezdi şimdi de tutabilen beri gelsin… Bu dondurmayı yaptığımda Kıbrıs’ta sokağa çıkma yasağının ilk zamanlarıydı. Yani Mart..
İzolasyon sürecinin başladığı ilk haftalarda, kendimi 3 hafta kadar karantinada tutup bir risk oluşturmayacağıma kanaat getirdikten sonra annemlerin yanına gidip izolasyonuma onlarla devam etmiştim. Üç..
Bu tarife dair ne yazacağım konusunda kararsız kaldım. Birkaç bir şey yazdım sonra beğenmeyip sildim. İşin özeti, ilk kez karadutlu dondurma yapmayı denedim, neticeden çok..
Her insanın muhabbetlerinin başını çeken belli başlı konuları olur ya hani her muhabbet döner dolaşır bir şekilde o konulara geliverir; benim de var öyle konularım…
Üç koca ay süren uzun yaz tatilleri… Bugün geriye dönüp baktığımda gülümseyerek hatırladığım ve çocukluğumun değişmeyen bir parçası olan o çocukluk yazlarım… Çocuktuk ve hayatımızda en bol olan şey zamandı. Okullar kapanıp da..
Lezzet ve fotojeniklik! İşte bu özellikler benim blogta paylaşacağım tarifleri belirlememdeki en önemli iki etken. Sırf iyi fotoğraf vermeyeceğini düşündüğüm için, zaman zaman lezzetli bulduğum..
Aramak istediğiniz metni yukarıya yazın ve Enter tuşuna basın... Aramayı iptal etmek için Esc tuşuna basın...