“Bahse var mısın?” dedi.
“Varım” dedim (niye varım diyorsun! Yokum desene!)
“Neyine olsun” diye sordum? Onu dedi bunu dedi beğenmedim “uçak biletine” dedim (Yemeğine desene, gömleğine desene, niye uçak bileti diyorsun?- neyine güveniyorsun acaba?)
“Anlaştık” dedik el sıkıştık ve kardeşimle bahse girdik.
Bir yeni yıl kararı olarak şekeri kesmeye karar verdik. 2 Ocak’tan beri şeker tüketmiyoruz. Yiyen olursa bahsi kaybedecek.
Ben zorlanıyorum o rahat. Ben hadi şu bahsi kazansam da kendimi çikolataya keke gömsem diyorum, o ben buna yaşam tarzı değişikliği olarak bakıyorum diyor. Yaşam tarzı değişikliği diyorsa iş ciddi demektir. Onu demese iyiydi de diyor işte. Bir de ben kafamdan attım seninkisi psikolojik bağımlılık diyor. Anlıyorum ki bu bahsi kaybetmeye yakın olan benim ama yine de kahramanca direnmeye devam ediyorum…
Şurda burda şekeri kesen insanların yorumlarına denk geliyorum. Çok enerjik hissediyorlarmış da ay iyi ki şekeri kesmişler de falan filan! laf, laf, laf! Yalan!
Bilmemnereli bilim adamları alışkanlıkların 21 günde oluştuğunu söylemiyorlar mıydı? Benim şekersizliğe dair hiçbir alışkanlığım oluşmadı! Hala deli gibi çikolata yemek istiyorum. Hep aklım ve algım tatlıda. Yolda ya da orda burda, birilerinin bana yasak olan birşey mi yediğini görüyorum resmen kontrolsüzce gözlerim ellerindekilerine odaklanıyor. Geçenlerde metroda tepesinde dikildiğim adamın okuduğu gazetedeki çikolata reklamına dikkat kesilince, yalan olmasın, ben biraz kendimden korktum! Yani anlayacağınız bu iş zor Yonca! Mağdurum. Kendi şuursuz cesaretimin mağduruyum.
Ben kekler, kurabiyeler, browniler yemek, nutellayı kruvasanın içine boca etmek istiyorum. Hatta almış olduğumuz o yeni yıl kararımızı bile yemek istiyorum. Ama heyhat ki işin ucunda erkek kardeşle girilen bir bahis var. Hani uçak biletini salla deyip elime kaşığı alıp nutella kavanozuna daldırayım ama ya o erkek kardeşin diline düşme durumunu nasıl kaldıracağım? İşte o en zoru. Erkek kardeşi olan beni anlar! Yol uzun şartlar çetin ama dayanacağım başka yolu yok.
Bir de üstüne hazır şekeri kesmişken diyete de gireyim de şu son dönemde aldığım birkaç kiloyu vereyim deyince ohhh suyundan da koy oldu! Açım ben aç!
Okuyanınız varsa hatırlayacaktır; bir önceki yazımda Barselona’da kendimi hunharca tapaslarla beslediğimi anlatıyordum şimdi sıfır şeker diyorum, diyet diyorum, brokoli yiyorum, çayınıza şeker alır mıydınız diye sorana yok kullanmıyorum diyorum! Resmen bir imparatorluğun çöküşü!
Neyse daha uzatmayacağım, Durumum böyleyken böyle!
İşte tabi hal böyleyken de ben şekerli bir tarif paylaşamam şimdi ama eskiden çok sık yaptığım, çok sevdiğim hellimli muffin tarifini paylaşabilirim. O günahsız!
Hem sağlıklı, hem hafif hem de hazırlaması çok kolay bir muffin bu. Tam buğday unu kullanıyorum bu tarifte. Beyaz una göre tadında radikal bir değişiklik yaratıyor ve ben tadını çok daha kişilikli ve doygun buluyorum.
Geçen gün bu hellimli muffinleri hazırlamak için uzunca bir aranın ardından mutfağa girdim. Biraz acemi hissettim kendimi. Taşınmaydı-yerleşmeydi, oydu buydu derken amma uzun zaman olmuş birşeyler ölçmeyeli, çırpmayalı. İyi geldi, mutlu oldum. Umudum arayı açmadan yeni bir tarifle hemencecik buralarda olmak. Tabii şimdi haliyle kek-kurabiye tariflerini eliyoruz! Şeker bütün kötülüklerin anası(ymış) zaten.
Ben şimdi gidiyorum ama yakında geleceğim. Belki bu arada da bir mucize olur ve şu kardeşim bahsi kaybeder. İşte o vakit bunu şöyle en çikolatalısından bir browni tarifi ile kutlarız…
Hellimli Muffin
Tarifte kullanılan bardak, yemek kaşığı ve çay kaşığı ölçüleri Amerikan ölçü sisteminde kullanılan cup, tablespoon ve teaspoon’un karşılığıdır.
Malzemeler
- 2 su bardağı /280 gr.) tam buğday unu
- 1 yemek kaşığı kabartma tozu
- ½ çay kaşığı soda
- ¼ çay kaşığı tuz
- 1 yemek kaşığı nane
- 3 yumurta
- ½ su bardağı zeytinyağı
- 1 su bardağı (250 gr.) yoğurt
- ½ su bardağı kuru üzüm (yaklaşık 120 gr.) (dilerseniz kuş üzümü de kullanabilirsiniz)
- 250 gr. Hellim (rendelenmiş)
Üzerine serpmek için
- 1 çorba kaşığı susam
- 1 çorba kaşığı çörek otu
Yapılışı
- Hellimi rendeleyin ve kuru üzümleri ikiye-üçe doğrayarak küçültün ve bir kenarda bekletin
- Fırınınızı fanlı ise 175 dereceye normal ise 200 dereceye ayarlayın
- Unu, kabartma tozunu, sodayı, tuzu ve naneyi bir kapta iyice harmanlayın
- Yumurtaları, zeytinyağını ve yoğurdu iyice çırpın
- Unlu karışımı yumurtalı karışıma ekleyin ve karışana kadar çırpmaya devam edin
- Son olarak rendelenmiş hellim ve kuru üzümleri ekleyin ve çırpın. Çok cıvık olmayan bir hamur karışımı elde edeceksiniz
- 12’li muffin kalıbının içine muffin kağıtlarını yerleştirin
- Hamuru 12’li muffin kalıbına eşit şekilde paylaştırın
- Susam ve çörek otunu karıştırarak tepelerine serpin
- Iyice kabarıp üstü kahverengileşinceye kadar yaklaşık 30 dakika pişirin
- Kalıbı fırından alıp tamamen soğuyuncaya kadar bekletin